Melazma
Melazma yüz bölgesinde özellikle de güneşe maruz k...
Uyuz; deriye yerleşen ve şiddetli kaşıntıya neden olan uyuz parazitinin neden olduğu bulaşıcı bir deri hastalığıdır. Bu parazit insan vücuduna deri yoluyla girip tüneller kazarak ilerlemektedir. Her yaştan, ırktan, cinsiyetten ve sosyoekonomik gruptan kişide görülmektedir. Yaşa özgü veriler, uyuzun çocuklar, genç yetişkinler ve yaşlılar arasında daha yaygın olduğunu göstermektedir. Mevsimsel olarak bakıldığında; sonbahar ve kış aylarında daha yaygındır. Dünyada yılda 200 milyondan fazla kişiyi etkilemekte ve sıklığı artmaktadır. Hastalığın yaygınlığı coğrafi olarak değişiklik göstermekte olup %0,3 ila %46 arasında değişmektedir. Uyuz salgınlarının savaş, afet, kıtlık, aşırı kalabalık, yetersiz beslenme, göç, evsizlik ve kötü hijyen gibi durumlarda ortaya çıktığı bilinmektedir. Uyuzun mülteci veya sığınmacı popülasyonlarında en yaygın üçüncü bulaşıcı hastalık olduğu bildirilmiştir.
Uyuz, damgalanma ve iş gücü kaybı nedeniyle önemli psiko-sosyal ve ekonomik etkilere de sahiptir. Kaşıntı nedeniyle ciddi uyku bozukluklarına ve deri bariyerinin hasar görmesinden kaynaklanan ikincil enfeksiyonlara neden olabilir. Uyuz geçiren kişi hem doğuştan gelen hem de edinilmiş bağışıklık yanıtları geliştirmesine rağmen yeniden uyuz hastalığına yakalanabilir.
Bulaşma tipik olarak enfekte olmuş bir kişi ile enfekte olmamış bir kişi arasında uzun süreli ciltten cilde temas yoluyla gerçekleşir. Kısa süreli temaslardan ziyade bir bebeğin emzirilmesi veya cinsel ilişki gibi en az 5-10 dakika süren yoğun temas bulaşmayı kolaylaştırır. Parazit deriye nüfuz etmek için 30 dakikadan biraz daha az bir süreye ihtiyaç duyarlar; bu sürede silinerek veya yıkanarak uzaklaştırılabilir. El sıkışma, kucaklaşma ve tıbbi muayeneler uyuzun bulaşması için yeterince yoğun temas şekilleri değildir. Uyuzun kıyafet, mobilya veya eşyalar yoluyla bulaşması daha az olasıdır ama olanaksız değildir. Daha önce uyuz hastası tarafından kullanılan yatak takımlarıyla temas, maruz kalanların %1'inden azında hastalığın bulaşmasına neden olmuştur. Fakat uyuzun özellikle kabuklu uyuz gibi bazı formlarında vücutta çok sayıda parazit olduğu için hasta ile kısa bir bedensel temastan sonra veya hasta tarafından kullanılan eşyalara veya dökülen kepeklere maruz kalındığında bile bulaşma olabilir. Özetle hastalığın bulaşma olasılığı derideki parazitin sayısına ve doğrudan bedensel temasın süresi ve sıklığına bağlıdır. Parazit insan vücudunun dışında bir süre hayatta kalabilir. Normal oda sıcaklık ve nem düzeyinde 24 ila 36 saat boyunca bulaşıcı kalabilirler. Daha düşük sıcaklıklarda ve daha yüksek nemde çok daha uzun süre hayatta kalabilirler.
Uyuz, enfekte bireylerin diğer aile üyelerinde, özellikle de eşlerinde yaygın olarak bulunur. Bir aile üyesinde kaşıntı olmamasının hastalığın yokluğu anlamına gelmediğini hatırlamak çok önemlidir. Cinsel temas da özellikle genç ve orta yaşlı bireyler arasında önemli bir bulaşma yoludur. Mülteci/sığınmacı merkezleri, cezaevleri ve yaşlı bakım evleri gibi toplu yaşam alanlarında yaşayanlar arasında oldukça yaygın bir bulaşıcı hastalıktır. Benzer şekilde kreşler ve okullarda çocuklar arasında yakın temas nedeniyle bulaşma riski son derece yüksektir.
Uyuzda deri bulguları parazitin sayısına ve hastanın yaşına, bağışıklık durumuna ve savunma davranışına göre belirlenir. Genellikle uyuz parazitiyle karşılaştıktan 2-6 hafta sonra (daha önce uyuz geçirildiyse bu süre bir veya birkaç güne iner) kaşıntılı kabarıklıklar ortaya çıkar. Kaşıntının geceleri ve sıcak yatak ortamında kötüleşmesi tipiktir. Hastalık baş ve boyun hariç tüm vücudu etkiler, ancak yaşlılar ve bebeklerde bu bölgelerde de görülebilir. Parmaklar arası boşluklar ve parmakların yan yüzeyleri, ellerin kenarları, bileklerin iç yüzeyleri, dirsekler, koltuk altları, göbek ve bel bölgesi, kalçalar, uylukların iç yüzeyleri, ayakların dorsal kenarları, kadınlarda göğüsler ve özellikle meme çevresi, erkeklerde penis ve skrotum bölgesi en sık tutulum alanlarıdır. Özellikle bebeklerde avuç içlerini ve ayak tabanlarını da etkileyebilir. Kaşınma ile kaşıntı izleri ve kabuklanma alanları ekzema benzeri bir görünüme neden olabilir. Rahatsız edici kaşıntı genellikle hastanın uykusunu bozar, gündüz yorgunluğuna, konsantrasyon bozukluğuna ve üretkenliğin azalmasına neden olur. Uyuzda bazen küçük su dolu kabarcıklar izlenebilir. Tedavi edilmemiş hastalarda kronik kaşıntıya bağlı olarak zamanla daha sert kabarıklıklar oluşabilir. Vücut direnci düşük ve kaşınma refleksi zayıf olan bireylerde vücutta parazit sayısı çok fazla artarak vücutta kabuklu lezyonlar oluşmasına neden olabilir ve bu kabuklar oldukça bulaşıcıdır.
Doğrulamak için bir laboratuvar testi yoktur. Bunun yerine, “altın standart” uyuz akarının, yumurtalarının veya dışkı peletlerinin gösterilmesidir. Tanı koymanın klasik yöntemi, sağlam bir parazit yuvasının ucunu keskin bir aletle açmak ve alınan örneği mikroskop altında incelemektir. Dermoskopi alternatif, noninvaziv, daha hızlı ve hassas bir değerlendirme yöntemi sunmaktadır. Fakat tipik lezyon dağılımı olan hastalar öykü ve deri bulguları ile teşhis edilebilir ve "uyuz şüphesi" ile tedavi edilebilir.
Hastalığın tipik semptomları doğrudan uyuz akarlarının istilası ile ilişkili olduğundan, parazitin ortadan kaldırılması tedavinin ana hedefidir. Permetrin uyuz için altın standart tedavi olarak kabul edilmiştir, ancak son çalışmalar uyuz akarlarının bu ilaca karşı yüksek direnç gösterdiğini ortaya koymuştur. Diğer tedavi seçenekleri krotamiton, benzil benzoat ve kükürt içeren preparatlardır. Bunlar vücuda sürülüp belirli bir süre tutulduktan sonra temizlenmektedirler. Hap şeklinde kullanma olanağı veren ivermektin de uyuz tedavisinde kullanılan ilaçlardan biridir. Permetrin ve ivermektin kombinasyonu genellikle kabuklu uyuz tedavisi gibi inatçı vakaları tedavi etmek için kullanılır.
Tedavinin başarısı, hastanın tüm yakın temaslılarının, özellikle de aile üyelerinin ve yakın temasta bulunulan kişilerin (çocuk ve yaşlı bakıcıları gibi) aynı anda tedavi edilmesine bağlıdır. Uyuz bulgusu olmayan temaslılar için permetrin veya ivermektin ile tek bir tedavi yeterlidir. Etkili tedaviden sonra kaşıntı genellikle 7-10 gün içinde kademeli olarak düzelir, ancak tam düzelme 4 haftaya uzayabilir.
Kaynaklar:
Park J, Kwon SH, Lee YB, et al. Clinical practice guidelines for the diagnosis and treatment of scabies in Korea: Part 2. Treatment and prevention - a secondary publication. Ewha Med J. 2024 Oct;47(4):e72
Park J, Kwon SH, Lee YB, et al. Clinical practiceguidelines for the diagnosis and treatment of scabies in Korea: Part 1.Epidemiology, clinical manifestations, and diagnosis - a secondary publication.Ewha Med J. 2024 Oct;47(4):e73.
Uzun S, Durdu M, Yürekli A, et al. Clinical practice guidelines for thediagnosis and treatment of scabies. Int J Dermatol. 2024 Dec;63(12):1642-1656.
Welch E, Romani L, Whitfeld MJ. Recent advances in understanding and treatingscabies. Fac Rev. 2021 Mar 11;10:28.
Sunderkötter C, Wohlrab J, Hamm H. Scabies: Epidemiology, Diagnosis, and Treatment. Dtsch Arztebl Int. 2021 Oct 15;118(41):695-704.
Gül hastalığı olarak da bilinen rozasea, en belirgin bulgusu yüzde kalıcı kızarıklık olan kronik bir deri hastalığıdır. Yüzde tekrarlayan kızarma atakları yaygın bir bulgudur. En çok yanaklar, burun, alın ve çene kısmında ve özellikle yüz orta hattında belirginlik gösterir. ...
Halk arasında alaca hastalığı olarak da bilinen vitiligo, deriye renk veren melanosit isimli hücrelerde hasar oluşturarak deri renginde kayıba (beyazlaşmayla) neden olan bir hastalıktır....